6. Bölüm - Ekonomik Perspektif

Medya endüstrilerinin içerisinde olan işletmeler sınırlı kaynaklarla kâr etme amacı taşır. Ekonomik perspektifte kaynaklara odaklanacağız.

Ekonominin Medya Oyunu

Her günümüz ekonomi ile iç içe geçiyor.

Para ile alışveriş oyununu oynamaktan kaçamıyoruz.

Her günün sonunda ise herkes tam olarak 24 saatimizi harcıyoruz.

Oyuncular

Medyada çok fazla zaman geçirdiğimiz için aslında oynanan bu ekonomik oyunun önemli yerlerini incelemek çok önemlidir.

Oynanan bu oyunda dört tane oyuncu vardır.

  • Tüketiciler
  • Reklam verenler
  • Medya şirketleri
  • Medya şirket çalışanları

Tüketiciler olarak kaynaklarımızdan sadece paramızı değil zamanımızı ve dikkatimizi de veriyoruz. Eğlence ve bilgi için para ve zamanımızı değiş tokuş etmek istiyoruz. Tüketiciler olarak bu ülkede 80 milyon ve dünya genelinde 7 milyardan daha fazla kişiyi içeren bu oyun içerisinde oyuncular içindeki en büyük grubuz. En fazla kaynağa sahibiz. Eğer bu oyundan biz çıkarsak oyun çökecek ve oynanamaz hale gelecek. Hiç kimsenin genel oyunu değiştirmek için gücü yok fakat her birimiz oyunu kendimiz için önemli ölçüde değiştirecek güce sahibiz. Eğer oyunu iyi oynarsak zaman ve para karşılığında elde ettiğimiz eğlence ve bilgi değeri sürekli olarak artabilir. Ama bunun için çok iyi pazarlıklar yapmamız gerekir ve oyunu iyi oynayamazsak zaman ve paramız karşılığında çok az değer elde edebiliriz. Reklam verenler oyuna parayı getiren oyuncu. Reklamlarını hedef kitleye ulaştırmak için medyada zaman ve yer için para alışverişi yapıyorlar. Medya şirketleri bu oyunda üçüncü oyuncu konumunda. Bu işletmeler üç farklı pazarda rekabet ederken, oyuna para, mesaj ve izleyici getiriyorlar. En iyi yazar, gazeteci, müzisyen vb. kişileri kendi bünyelerinde çalışmaya ikna etmeye çalışırlar. İzleyicilerle rekabet halindedir çünkü üretilen mesajları belirli kitleye ulaştırmaya çalışırlar. Reklam pazarında mesajlarını ulaştırabildikleri uygun izleyicilerle farklı reklam verenlerle rekabet ederler. Medya çalışanları ise dördüncü gruptur. İşverenler onların zamanlarını, becerilerini, yeteneklerini oyuna getiriyor. Amaçları ise zamanları karşılığında aldıkları parayı arttırmak. Fakat medyada bir çizgi çekiyoruz ve o çizginin altında ve üstünde çalışanlar olarak ikiye ayırıyoruz. Çizgi altında çalışan kişiler becerileri herkes tarafından geliştirilebilir ve çalışılabilir durumda. Mesela, aydınlatma teknisyeni, ses operatörü, kablo montajcısı, resepsiyonist gibi işler.

Çizginin üstünde çalışanlar ise daha çok geliştirebilir yeteneklerden daha fazla yetenek ve kreatif işler yapan kişilerden oluşuyor. Bunlar, yazarlar, yapımcılar, yönetmenler, fotoğrafçılar, aktörler, şarkıcılar vb. kişilerdir. Genelde yetenekler sanatsal olarak görülmesine rağmen kitle iletişim endüstrileri bunu çok büyük izleyicilerin ilgisini çekme kabiliyeti olarak görmektedir. Örneğin Lady Gaga, Miley Cyrus ve Justin Bieber gibi kişileri salt şarkı söyleme yetenekleri sayesinde bu kadar büyük popülerliğe sahip olduğunu söyleyemeyiz. Yani sanatsal kalitesiyle açıklanamayan başka yeteneklere sahiptirler. Ayrıca çok iyi aktör yeteneği olmayan fakat yapımcılar ve izleyiciler tarafından talep gören çok fazla televizyon yıldızı vardır.

Oyunun Karakteristiği

Bu oyunu ekonomik olarak anlayabilmek için dört karakteristik özelliğini bilmek gereklidir. Bunlar;

  • Kaynak Değerlemenin Önemi (Antikacı)
  • Oyuncular Arasında Karmaşık Bağımlılık (Radyo İstasyonu)
  • Dijital Yakınsama (5.Ders)
  • Rekabetin Doğası (Tekelleşme)

Medya Endüstrisi Bakış Açısı

Medya endüstrileri ile oynadığımız oyunu ekonomik olarak anlayabildiysek şimdi endüstrinin bakış açısına daha detaylı inceleyebiliriz. Bu slayttan sonra kitle medya endüstrilerinin bu oyunu nasıl iyi bir şekilde oynadığını göreceğiz.

Başarıya Genel Bakış

Bugün üretilen ve yayılan medya mesajlarının hemen hemen hepsi televizyon, radyo, film, gazeteler, dergiler ve kitaplar kategorilerin en az ikisinde bulunabilir. Örneğin, zaman içinde, film endüstrisini tanımlayan büyük sinema stüdyoları, yalnızca filmleri değil, aynı zamanda televizyon şovlarını, kayıtları, gazeteleri, dergileri ve kitapları da üreten ve dağıtan şirketler haline geldi. Medya ve eğlence endüstrisi; filmler, televizyon programları ve reklamlar üreten ve dağıtan işletmelerin yanı sıra içerik, müzik ve ses kayıtları, yayın, radyo, kitap yayıncılığı ve video oyunları ile yardımcı hizmetler ve ürünler üretir.

-Film Sektörü -Müzik Sektörü -Kitap Sektörü -Bilgisayar Oyunu Sektörü

Reklamcılık

Reklamcılık, medya endüstrilerinin büyümesini sağlayan ana etkendir. Ülkemizde yıllar geçtikçe reklamcılık sektörünün bütçeleri gittikçe artmaktadır. Statista’ya göre 2019 yılında ülkemizde toplamda reklamcılığa harcanan miktarın 8.2 milyar TL olması beklenmektedir. Bu rakam 10 yıl önceye göre neredeyse 3 kat artmıştır. Reklamcılık neden ekonomimiz için önemlidir? Çünkü ekonominin büyümesindeki motor aslında reklamcılıktır. Reklamlar yeni ürünlerin markete girmesini ve bilmesi gereken kişileri haberdar etmektedir. Daha fazla ürün başarısı demek gelişen şirket ve yeni ürünler demektir. Bu şirketler de reklam ajansları aracılığıyla medyaya bütçe vermektedir. Medya büyüdükçe daha fazla bilgi ve eğlence elde ediyoruz. Böylece medyaya daha fazla zaman harcıyoruz ve bu tabii ki daha fazla medya mesajına maruz kalmamız anlamına geliyor. Daha fazla mesaja maruz kalınca daha fazla reklamı yapılan ürünleri satın alma ihtimalimiz artıyor. Para bizden reklamı yapılan ürüne, oradan üreticiye, oradan reklam ajansına yani medyaya çevriliyor. Reklam bu döngüyü her yıl daha da hızlı bir şekilde arttırıyor.

Medya Stratejisi

Medya endüstrisi, yıllar içinde ekonomik oyun oynama ve hedeflerine ulaşma konusunda başarılı olmalarını sağlayan bazı genel ekonomik stratejiler geliştirmiştir. Bunu üç ana strateji olarak ayırabiliriz.

-Kârı Maksimize Etmek (Film>Kitap>Dizi>Oyuncak>Giysi) -İzleyiciler Oluşturmak (Miktar-Kalite) -Riski Azaltmak. (Recep İvedik- Karakomik Filmler)

Tüketici Stratejileri

Bizler yani tüketiciler, medya endüstrilerinin yaptığı gibi bazı stratejileri takip ediyoruz. Bunun için iki tane seçeneğimiz var. Öntanımlı olan stratejiyi izlemek veya Medya Okuryazarlığı stratejisini izlemek.

Öntanımlı Tüketici Stratejisi

Öntanımlı olan strateji bilinçsiz bir şekilde zihinlerimizde sürekli olarak çalışmaktadır. Önceden edinmiş olduğumuz alışkanlıkları takip etmemiz için bize yol gösterir ve bu çok az çaba harcatır. Her sabah Facebook’a girerseniz, her gün 20 tweet atarsanız, her sabah facebook’a girmeye ve 20 tweet atmaya devam edersiniz. Her zaman aynı tarzda müzik dinlerseniz farklı müzik tarzlarını keşfedemezsiniz. Önceden hoşumuza gidenler alışkanlık haline geldiği için artık daha fazla düşünmeden bunu yapmaya devam ediyoruz.

Medya Okuryazarlığı Tüketici Stratejisi

Medya okuryazarlığı stratejisini izleyen insanlar ekonomik olarak oynanan oyunu nasıl daha iyi oynayabileceğini farkındadır. Bu da harcadığı ne ise (para,zaman vb.) onun kaynak olarak geri dönüşünde daha yüksek beklentiye sahip olduğu anlamına gelir. Medya okuryazarlığı stratejisinde iki türlü destek vardır. Birisi doğrudan diğeri dolaylı. Sinemaya giderken, tiyatro bileti alırken, kitap alırken, internet faturası öderken, bilgisayar oyunu alırken belli ücret öderiz. İşte bu ödemeler medya şirketlerinin medya mesajlarına bizimle paylaşmanın doğrudan alışverişidir. Dolaylı destekte ise medya mesajlarında yer alan reklamları desteklemektedir. Yani kitle iletişim tüketicilerden doğrudan destek alırken, dolaylı desteğini de reklam ürünlerinden almaktadır. Doğrudan ve dolaylı destek arasındaki denge her geçen gün dolaylıya doğru kaymaktadır. Her geçen yıl donanım maliyetleri düşmesine rağmen reklam gelirleri artmaktadır. Tüketiciler aslında medyaya her yıl daha az para ödediklerini düşünmelerine rağmen aslında gerçekte daha fazla ödemektedirler.

Bölüm Özeti

Bu bölümde yer alan medya hakkında ekonomik olarak bilgileri anlamak kararları nasıl aldığınızı da etkileyecektir. Unutulmamalıdır ki, medya endüstrileri ellerinden geldiğince kâr elde etmeye çalışan işletmelerden oluşmaktadır ve medya şirketleri bunu iyi bir şekilde yapmaktadır. Ülkemizde neredeyse en çok kazanç elde eden sektör medya sektörüdür. Medya şirketleri ekonomik olarak oyunu oynamak için üç stratejiyi takip ediyorlar. Kârı Maksimize Etmek, İzleyiciler Oluşturmak, Riski Azaltmak. Tüketiciler olarak ise bizim iki stratejimiz var. Öntanımlı stratejiler ve Medya okuryazarlığı stratejileri.

Previous
Next